alaybey59 sitesine hoş geldiniz 1000.lerce html kodu film izle video klip haber müzik resimler burada
  malkara resimleri
 

MALKARA TARİHİ

Tekirdağ iline 56 km. uzaklıkta olan Malkara’nın kuzey batısında Uzunköprü, kuzey doğusunda Hayrabolu, güney doğusunda Şarköy, güneyinde Gelibolu, batısında ise Keşan bulunmaktadır.1.149 km2‘lik yüzölçümü ile Tekirdağ ilinin toprak alanı en geniş ilçesidir.

İlçede yüksek dağlar, vadiler yoktur. Genelde toprakları, aşınmış, tepelerden yarı ova özelliği gösteren plato görünümündedir. Tekirdağ ilinin en önemli dağı olan Tekir Dağları Malkara’ya 25 km. mesafededir. Bu dağlar, ilçemizin güney bölümünde, Tekirdağ-Gelibolu istikametinde uzanırlar. İlçenin sınırları Çimendere köyü yakınında son bulur. Ganos dağı, Tekir sıra dağlarının en önemli yükseltisidir.

Malkara’nın yüzey şekilleri nedeni ile büyük akarsuları yoktur. Barajları ve göletleri besleyen dereler vardır.

İlçede belli başlı ovalar ise; Evrenbey, Kırıkali, Hacısungur, Gözsüz, Karacahalil, Kalaycı, Sağlamtaş, İbribey ovalarıdır. Bunlar fazla geniş olmamakla birlikte bu ovalar ilçenin önemli düzlükleridir.

İlçede, Karaiğdemir ve Kadıköy barajları en önemli yapay göllerdir. Bunun yanında sulama amaçlı: Yaylagöne, Vakıfidemir, Yenidibek (Pişman), Doluköy, Küçükhıdır, Karacagür ve Sırtbey göletleri yapılmıştır. Yapılan bu baraj ve göletlerle ilçenin sulanabilir arazi miktarı 28.360 dekara yükselmiştir.

İlçenin sahip olduğu toprakların büyük bir kısmı tarıma elverişli alanlardır. İlçenin orman örtüsü daha çok güney ve güney batısında yer alan Sağlamtaş Kasabası ile Gelibolu, Keşan sınırları arasında yer almaktadır. Bu alan 232.380 dekar civarındadır.

İlçe; kara iklimine sahip olup, kış ayları soğuk ve yağışlı geçmektedir. Yazlar da, genellikle sıcak ve kuraktır. Yıllık yağış ortalaması 500 milimetredir.

TARİH:

Tarihi kaynaklar Pers Kralı Kserkes ( Kayhüsrev ) zamanında Yunan şehirleri ile yapılan savaşlar ( Pers savaşları ) sırasında, Malkara’ya çok yakın olan Gürgen bayırı denilen yerde bir kalenin yapıldığı söylenmektedir. Bu kale civarında birçok yılan bulunduğundan, bu kaleye Farsça Margar ve Margaar adı verilmiştir. Malkara sözü, yılanlı mağara veya yılanlı kale anlamına gelmektedir.

Malkara’nın çeşitli tarihi dönemlerde adı birçok değişiklerle günümüze gelmiştir.

Margar-Margaar ( İran’lılar ), Megalo Hora ( Bizanslılar ), Megalo Goro, Migalgara, Maalgara ve en son şekli ile Malkara adını almıştır.

Türkler, Gazi Süleyman Paşa’nın emrindeki güçlerle Rumeliye geçmişlerdir (1353-1356). Bu sırada Hacıilbey, Lala Şahin, Balaban Bey, Küçükhıdır Bey, Evrenbey, Hacısungur Bey, Müstecep Bey gibi ünlü komutanlar öncülüğünde Tekirdağ, Vize, Keşan, İpsala ve Çorlu şehirleri hızla fethedilmiştir. Kaynaklar bu arada Malkara’nın da alındığını yazmaktadır. 1360’lı yılların başında Bizanslıların saldırıları sonucunda birçok yer gibi Malkara’da elden çıkmıştır. Ancak l. Murat, bölgede duruma hakim olunca, daha önce elden çıkan yerler, Malkara’da dahil bölge kesin olarak Türklerin eline geçti.(1363) Malkara’yı feth eden komutanın da Hacı İl Bey olduğu bilinmektedir.

Malkara’nın kesin olarak Türklere geçmesinden sonra, Osmanlıların iskan politikasına uygun olarak Anadolu’dan getirilen Yörükler, Malkara ve civarına yerleştirilmişlerdir. Bu arada, Ankara ve Çankırı dolaylarından getirilen bazı ahi grupları da Malkara'ya yerleştirilmişlerdir. Malkara ve civarına yerleştirilen Yörüklerin büyük bir bölümünün l. Mehmet ( Çelebi ) döneminde ( 1402-1421 ) Saruhanlı Beyliğinin yörükleri oldukları bilinmektedir. Bunlar; Konya, Aydın ve Muğla çevrelerinden getirilerek yerleştirilmişlerdir. Başlarında da ünlü Paşayiğit bulunmaktaydı.

İstanbul’un Türkler tarafından alınmasından sonra, Malkara’nın Balkanlara yapılacak seferler sırasında önem kazandığı görülür.

Fatih döneminde Malkara, daha sonraları “ Evlad-ı Fatihan ” adıyla anılan akıcıların merkezi olacaktır.

Paşayiğit’in soyundan Turhan Bey, yaşadığı dönem içinde Malkara’nın gelişmesini sağlamış, bu dönemde Malkara oldukça gelişmiştir. Zira, akıncı birliklerinin tüm ihtiyaçları buralardan karşılanmaktadır. Fatih döneminin önemli akıncı beylerinden, Ömer Bey’in kabri de ( 1488 ) Malkara’da bulunmaktadır.

Yükselme döneminde, Edirne-Belgrat önem kazanınca Malkara eski önemini yitirir, gibi görünür. Ancak bu sırada ünlü devlet adamlarının ve komutanlarının sürgün yeri olarak önemini devam ettirir. Bunlar arasında Hadım Süleyman Paşa ( 1548 ), Koca Sinan Paşa ünlü Osmanlı Vezir-i Azamıdır ( 1596 ), Sadrazamı Sofu Mehmet Paşa (1469 ), Hüsrev Mehmet Paşa, Melek Ahmet Paşa, Boynu Eğri Mahmut Paşa, Hacı Evhat, ( 1524’lerde Kanuni’nin özel öğretmeni ), Bedri Mustafa Paşa bulunmaktadır.

Büyük Gezgin Evliya Çelebi Seyhatnamesinde Malkara’ya da yer vererek Malkara’nın 1.150 haneden oluştuğunu, evlerin kiremit örtülü, bakımlı bir şehir olduğunu belirtir.

Malkara, 1828 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında ilk defa işgale uğramıştır. 1878 Osmanlı-Rus Savaşında da Tekirdağ işgale uğrayınca Malkara’da önemli göçlere sahne olmuştur. Malkara, tarihin en kötü günlerini Balkan Savaşı sırasında yaşamıştır. 9 Kasım 1912’de Bulgarlar tarafından işgale uğramıştır. Yerli Bulgar ve Rumların da işbirliği ile 500’den fazla kadın, erkek ve çocuk şehit edilmiştir. Katledilen insanlar, toplu olarak gömülmüşlerdir. İşgal 8.5 ay sürmüş, bu arada şehir yağma edilmiş, yakılmış, yıkılmış, 14 Temmuz 1913’te Mustafa ve Enver Paşa’nın birlikleri tarafından şehir harabe halinde kurtarılmıştır.

Malkara son kez l. Dünya Savaşı sonunda 20 Temmuz 1920’de Yunanlılar tarafından işgal edilmiş, 11 Ekim 1922’de sağlanan ateşkes uyarınca 14 Kasım 1922 tarihinde Yunanlıların şehri boşaltmasıyla kurtulmuştur.

TARİHİ KÜLTÜREL ve ARKEOLOJİK DEĞERLER:

Trakyanın en eski kentlerinden olan Malkara, Asya ile Avrupa arasındaki kara ve gerekse Ege ile Karadeniz arasındaki deniz bağlantısının kilit noktası üzerindeki coğrafi konumu bakımından büyük önem taşımaktadır. Bu sebepten Malkara’da birçok arkeolojik, kültürel kalıntılar bulunmaktadır.

Höyükler-Tümülüsler: Bunlar Trak Krallarının ve beylerinin mezarlarıdır. İçerisinde yatanların zenginlik ve üstünlüklerini göstermek için yapılmıştır. Bunlar arasında en ünlüsü Kermeyen Tümülüsüdür. Yükseklik ve kapladığı alan bakımından Malkara ve çevre köylerinde ondan büyüğü yoktur. Yüksekliği yaklaşık 10 metredir. İlçe merkezinde bulunan Kartal Tepe, Tavşan Tepe, Kırıkali Köyü tümülüsleri ile Tufay sınırları içinde kalan iki adet tümülüs daha bulunmaktadır. Batkın, Hacısungur, Kürtüllü, Kozyörük, Sarnıç, Tekke, Pirinçeşme, Kavakçeşme, Gözsüz, Müstecep ve Yılanlı köyünde iki adet yanyana yapılmış tümülüsler bu konudaki önemli kalıntılardır.

Germeyan Kalesi: Kale, Kermeyen köyünde Taşlık Dere ve Kal’a Deresi arasında 200 dönümlük bir yerde yapılmıştır. Çok eski bir kale olup eski ismi APRİ’dir. M.S. 50 yy Roma İmparatoru Cladıus tarafından Trakya’yı Romalılaştırmak amacıyla emekli Roma subayları için kurulan antik Roma şehiridir. Bizans döneminde yerleşim önem kazanmıştır. Elmalı, Yenidibek ve Karacahil kalelerinde yıkıntı ve harabeleri hala görülebilmektedir.

Gazi Süleyman Paşa Camii: Bizanslılar döneminde kilise olduğu, Osmanlıların Malkara’yı fethi sırasında Mescit’e cevrilmiş olduğu bilinmektedir. Kitabesine göre de Yıldırım Beyazıt tarafından camiye çevrildiği anlaşılmaktadır.

Gazi Ömer Bey Camii (Çarşı Camii): Osmanlı akıncı beylerinden Turhan Bey tarafından yaptırıldığı kuvvetle muhtemel ise de, yine de akıncı kumandanlarından olan oğlu Hacı Ömer Bey’in yaptırdığı rivayetleri de mevcuttur.

Türbe ise Fatih devri akıncı kumandanı Hacı Ömer Bey tarafından (H.908-M.1570) yılında yaptırılmış ve orada yatmaktadır.

Hacerzade İbrahim Bey Camii: 1406 yılında yaptırılmıştır. Yapımcısının Mimar Sinan olduğu bilinir. Cami Türk-Bulgar Savaşı sırasında ve depremde büyük hasar görmüş, uzun yıllar ibadete kapalı kalmış, 1973 yılında tamir edilerek ibadete açılmıştır.

Baş Çeşme: Kitabesinden anlaşıldığına göre 1546 yılında (H.953) Ahmet Paşa tarafından yaptırılmıştır.

Camiatik Çeşmesi: Husrev Kethüda tarafından 1564 (H.971) yılında yaptırılmıştır. Halen Cami-i Atik Mahallesi’nde olup kitabesi şöyledir:

Cümleler mülk verir kam kar
Hüsrev ü bal itikat namdar
Sahibü’l hayrat Hüsrev Kethüda,
Kim cihan kıldı serbeser ihya,
Ehl-i diller cem’ olup tarihini
Kim içerse, nuş-u canlar dediler.
Sene H.971

Mermer Çeşme: 1572 yılında Husrev Kethüda tarafından yapıldığı kitabeden anlaşılmaktadır.

Hacı Mehmet Ağa Çeşmesi: Kitabesinde 1735 (H.1147) yılında yapılmış olduğu anlaşılan bu çeşme halen Kabil çeşme olarak bilinmektedir.

Kaynak:Tekirdağ Valiliği

malkara resimleri

Malkara 33
Malkara 33

Malkara 32
Malkara 32

Malkara 31
Malkara 31

Malkara 30
Malkara 30

Malkara 29
Malkara 29

Malkara 28
Malkara 28

Malkara 27
Malkara 27

Malkara 26
Malkara 26

Malkara 25
Malkara 25

Malkara 24
Malkara 24

Malkara 23
Malkara 23

Malkara 22

Malkara
Malkara (

Malkara
Malkara (

Malkara
Malkara (

Malkara
Malkara

Malkara
Malkara

Malkara
Malkara

Malkara
Malkara

Malkara
Malkara

Malkara
Malkara

Malkara
Malkara

Malkara
Malkara

Malkara
Malkara (



ein Bild
ein Bild
ein Bild
ein Bild
ein Bild
ein Bild
ein Bild








.........

 

 
   
 
... .........Sitenizesayac.com Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol